Türkiye’nin enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda 2025 yılında yürürlüğe giren üç temel düzenleme, yalıtım ve yapı sektöründe yeni bir dönemin kapısını araladı.
Konu ile ilgili olarak verilen bilgilere göre 1 Nisan tarihinde güncellenen TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, 30 Haziran’da yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ ve 9 Temmuz’da imzalanan İklim Kanunu, enerji tasarrufu, çevre dostu bina üretimi ve uzun vadeli performans artışını hedefleyen bütüncül bir çerçeve sunuyor.
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada söz konusu düzenlemelerin hem yalıtım sektöründe nitelikli büyümeyi tetiklediğini hem de ülkenin enerji ithalatını azaltma hedefiyle uyumlu ilerlediğini vurguluyor.
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı’ya göre, teknik standartların yükselmesi ve stratejik uygulamaların sahaya yansıması, hanehalkı enerji faturalarında düşüş ve makro ölçekte ekonomik kazanım sağlayacak.
Verilen detaylara göre söz konusu yeni Tebliğ ile birlikte enerji performansında daha hassas ve bölgesel bir yaklaşım benimsendi. BEP-TR yazılımındaki kapsamlı güncelleme ve meteorolojik istasyon sayısının 84’ten 730’a çıkarılması, bina tasarımlarında gerçek enerji ihtiyacının yerel iklim verilerine göre daha doğru belirlenmesini sağlıyor.
TS 825 ile uyumlu şekilde yalıtım kalınlıklarının artırılması ve U değerlerinin düşürülmesi zorunlu hale gelirken, hesaplamalarda yalnızca ısıtma değil soğutma ihtiyacı da dikkate alınıyor.
Türkiye’de enerjinin yaklaşık üçte birinin binalarda, bunun da yüzde 80’inin ısıtma-soğutmada tüketildiğine dikkat çeken Savcı, bu dönüşümün bireysel bütçeye ve cari dengeye doğrudan katkı sağlayacağını belirtiyor.
İklim Kanunu, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda kamu, özel sektör ve bireyler için yükümlülükleri çerçeveleyen üst düzenleme olarak öne çıkıyor.
Karbon azaltımı, iklim değişikliğine uyum, karbon fiyatlaması, döngüsel ekonomi ve yeşil finansman başlıklarını kapsayan Kanun; binalarda enerji, su ve hammadde verimliliğini artırma yönünde bağlayıcı hedefler tanımlıyor.
Bu bakımdan, TS 825 revizyonu ve Enerji Performansı Tebliği, Kanun’un sahada uygulanmasını sağlayan teknik ve operasyonel araç niteliği taşıyor. Savcı, bu uyumun Avrupa Birliği’nin enerji sınırlamalarına yakınsamayı güçlendireceğini, ithalat bağımlılığını azaltacağını ve iklim hedeflerine katkıyı hızlandıracağını ifade ediyor.
Yasal çerçevenin yalıtım sektöründe kalite odaklı bir büyümeyi desteklediğini belirten Savcı, artan yalıtım kalınlıkları ve sıkılaşan enerji performansı kriterlerinin yüksek verimli çözümlere talebi artırdığını söylüyor.
Ancak başarının anahtarı, projelerin sahada doğru uygulanması ve düzenli denetim. Yüksek tasarruf potansiyeli taşıyan yalıtım uygulamalarının yaygınlaşması, Türkiye’nin ulusal katkı beyanlarında yer alan iklim taahhütlerine ulaşmasında kritik bir kaldıraç olacak.
İzocam olarak bu dönüşüme çevre dostu ve yüksek verimli yalıtım ürünleriyle liderlik ettiklerini vurgulayan Savcı, 2025 düzenlemelerini düşük karbonlu kalkınma yolculuğunda tamamlayıcı bir adım olarak gördüklerini belirtiyor.
Yeni standartlar; mimari tasarımdan malzeme seçimine, uygulama detaylarından işletme performansına kadar geniş bir yelpazede kalite çıtasını yükseltirken, enerji verimliliğinde yeni normalin çerçevesini çiziyor.
.