Türkiye’de barınma maliyetlerinin yüksek seyrettiği bir dönemde, sosyal konut programının yeniden devreye alınacak olması gayrimenkul piyasasında stratejik bir eşik oluşturuyor.
Konu ile ilgili olarak verilen detaylara göre geçmişteki uygulama modellerinden farklı olarak söz konusu bu dönem, uygun fiyatlı ve nitelikli konut üretimiyle hem erişilebilirliği artırmayı hem de piyasanın fiyatlama davranışlarını dengelemeyi hedefliyor.
Gaboras’ın yaptığı veri analistlerine göre, kamu eliyle yaratılan bu alternatif arz, hem kiralık hem satılık konut pazarında fiyat çıpası etkisi yaratarak reel değerlerin belirlenmesine katkı sunacak.
SOSYAL KONUT HAMLESİ YENİ REKABET DÖNEMİNİ BAŞLATIYOR Aktarılan bilgilere göre söz konusu bu sosyal konut adımı, konut üretim ve fiyatlama davranışlarını da yeniden şekillendiriyor.
Kamu eliyle uygun maliyetli konut arzının artması, özel sektör açısından yeni bir rekabet evresi de başlatacak. Söz konusu bu süreçte geliştiricilerin metrekare fiyatına dayalı karlılıktan, kalite, sürdürülebilirlik, tasarım, enerji verimliliği ve yaşam alanı standardı gibi değer odaklı rekabet unsurlarına yönelmesi bekleniyor.
Böylelikle konut pazarında “ulaşılabilir kalite dönemi” de gündeme gelecek. EV SAHİPLERİ İÇİN FİYAT DAVRANIŞLARINDA NORMALLEŞME SİNYALİ Kiralamalarda uzun zamandır beklenti odaklı fiyatlamanın etkili olduğu pazarda, sosyal konut modeli normalleşmeyi tetikleyebilir.
Verilen detaylara göre piyasada boş kalma riski artarken, kamu konutlarının erişilebilir fiyatları konut sahiplerini daha dengeli ve rekabetçi fiyatlara yöneltebilir. Gaboras analistlerine göre, bu dönemde mülk sahipleri için “kontrollü fiyatlama – hızlı kiralama” dengesi daha önemli duruma gelecek.
KİRACILAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR BARINMA İMKANININ GÜÇLENMESİ Gelir artışının gerisinde kalan kiralama maliyetlerinin yaratmış olduğu söz konusu bu baskı, sosyal konut modeliyle kısmen dengelenebilir.
Bu sürecin özellikle büyükşehirlerde orta gelir grubu için nefes alanı yaratması da bekleniyor. Üniversite bölgeleri ve merkezi lokasyonlarda rekabet bir süre daha sürse de, sistemli kamu konutu arzı uzun vadede piyasayı rahatlatmış olacak.
PİYASA İÇİN YENİ RAYİÇ ALTI SEGMENT VE ŞEFFAF FİYATLANMA DÖNEMİ Pek çok kişi tarafından merakla beklenen bu sosyal konut projeleri, gayrimenkul piyasasında rayiç altı konut segmentinin kalıcı duruma gelmesini sağlayabilir.
Yaşanan bu durum hem satılık hem kiralık pazarda gerçekçi fiyat çıpası oluştururken, değerleme ve fiyat tespit süreçlerini de daha şeffaf bir zemine taşıyacak.
Gaboras analistleri, söz konusu bu modelle birlikte piyasa yapısının “kısa vadeli fiyat artışı beklentisi”nden, değer – sürdürülebilirlik – erişilebilirlik eksenine kayacağını belirtiyor.
Sosyal konut adımının, Türkiye’de konutu sadece bir yatırım aracından çıkarıp yeniden bir yaşam hakkı eksenine taşıyan önemli bir politika dönüşümünü ifade ettiğine değinen Gaboras CEO’su Ruhi Konak, “Piyasa kendi içinde uzun zamandır fiyat yönlü bir baskı altında.
Kamunun erişilebilir fiyatlı konut arzıyla devreye girmesi, hem fiyat davranışlarını şeffaflaştıracak hem de erişilebilirlik algısını güçlendirmiş olacak. Bundan sonraki dönemde rekabet yalnızca fiyat üzerinden değil, güven, standart, lokasyon ve toplumsal fayda üzerinden şekillenecek.
Ülkemiz barınma politikasını ekonomik büyüme ve sosyal adalet ekseninde de yeniden tanımlıyor; bu da önümüzdeki 3–5 senelik konut dinamiklerini kökten dönüştürecek” ifadelerini kullandı.