Müteahhit firmaların arsa sahiplerine “bitene kadar satış yok, fiyatı ben belirlerim, emlak danışmanına veremezsin” dayatmaları, konut piyasasında yapay bir fiyat bariyeri oluşturuyor.
Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, bu baskıcı tutumun konut fiyatlarını yukarı çektiğini ve özellikle dar gelirli yurttaşların konuta erişimini imkânsız hale getirdiğini ifade etti.
SERBEST PİYASA YERİNİ TEKELLEŞMEYE BIRAKIYOR Akçam, arsa sahiplerinin mülkiyet hakkını sınırlayan bu tür sözleşmelerin, piyasa dengesini bozduğunu ve fiyat manipülasyonuna zemin hazırladığını belirtti.
Akçam, “Son yıllarda temel inşaat malzemeleri ve arsa maliyetlerinde yaşanan aşırı fiyat artışları, buna ek olarak konut kredisi faizlerinin yüksekliği, özellikle ücretli ve dar gelirli vatandaşlarımızın konuta erişimini hayli zorlaştırmıştır.
Ancak bu tabloyu daha da ağırlaştıran bir başka unsur, bazı müteahhitlerin arsa sahiplerine uyguladığı satış kısıtlamalarıdır. Bu tür müdahaleler, serbest piyasa dinamiklerini bozar, fiyatları manipüle eder ve barınma hakkını ticari bir araç haline getirir” dedi.
ARSA ORTAKLIĞI MODELİ UMUT MU, TUZAK MI? Akçam, bazı illerde iyi niyetli organizasyonlarla yürütülen arsa ortaklığı projelerinin başarılı sonuçlar verdiğini ancak bu modelin suistimal edilmeye başlandığını da belirtti.
Akçam sözlerini şöyle sürdürdü: “Başta Ankara olmak üzere bazı illerimizde, güvenilir insanların organizasyonunda arsa ortaklığı üzerinden başarılı projeler geliştirilerek daha uygun ekonomik şartlarda konutlar ürettirilmiş ve vatandaşlarımız ucuz ev sahibi yapılmıştır.
Ancak bu durumu fırsat bilen bazı kişi ve grupların, binlerce hatta on binlerce arsa ortaklığı üzerinden konut edinme projelerini sosyal medya veya mesaj sistemleri aracılığıyla tanıtım furyasına dönüştürmesini endişeyle takip ediyoruz.
” dedi. Bu furyanın, özellikle düşük gelirli vatandaşların umutlarını istismar eden bir mecra haline geldiğini vurgulayan Akçam, projelerin gerçekçiliği konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu belirtti.
HAYAL SATMAK YERİNE GERÇEKLE YÜZLEŞİLMELİ Tüm Emlak Danışmanları Birliği olarak, vatandaşların düşük maliyetle konut sahibi olmasını en çok arzu eden kurum olduklarını ifade eden Akçam, bu süreçte dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Akçam açıklamasını şöyle sürdürdü: “Orta ve alt gelir grubunun konuta erişiminin zorlaştığı bu dönemde, vatandaşımızın düşük maliyetle konut sahibi olmasını en çok biz arzu ederiz.
Ancak zor şartlarda, sınırlı birikimle bu hayale kapılan yurttaşlarımızın, bu projelerin gerçekleşme olasılıklarını mutlaka uzman mimarlık, mühendislik, müşavirlik ve yetkili emlak müşavirlerinden tahmini inşaat maliyeti ve bitirme olanakları hakkında danışmanlık alarak değerlendirmeleri gerekir.
Gerçekçilikten uzak projelere yönelmek, mağduriyetle sonuçlanabilir. Kurumsal sorumluluğumuz gereği kamuoyunu bu konuda uyarıyoruz. ” dedi. KAMU DENETİMİ VE ŞEFFAFLIK VURGUSU Çözümün, piyasanın kendi haline bırakılmasında değil, kamu denetiminin etkinleştirilmesinde yattığını ifade eden Akçam, müteahhitlerin arsa sahiplerine uyguladığı satış kısıtlamalarının yasal denetime tabi tutulması gerektiğini belirtti.
Akçam, emlak danışmanlarının devre dışı bırakılmasının piyasa şeffaflığını yok ettiğini söyleyerek, “Vatandaşın konuta erişimini kolaylaştırmak için, arsa sahiplerinin emlak danışmanlarıyla özgürce çalışabilmesi sağlanmalı.
Bu hem fiyatların gerçekçi seviyelerde kalmasını hem de projelerin şeffaf biçimde yürütülmesini sağlar” dedi. Kamu destekli, maliyeti düşük ve denetimli konut üretim modellerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Akçam, vatandaşların bilinçli tercihler yapabilmesi için bilgilendirme kampanyalarının da hayati önemde olduğunu belirterek sözlerini sonlandırdı.