Son yıllarda Dubai, dünya genelinde emlak ve iş dünyasının en çok ilgi gören yatırım merkezlerinden biri haline gelirken, Türk yatırımcıların bölgeye olan ilgisi de dikkat çekici biçimde yükseldi.
Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre 2025 yılı itibarıyla Türk yatırımcılar, Dubai’de en fazla gayrimenkul yatırımı yapan ilk 10 ülke arasında yer almaya başladı.
Yatırımcıların gözdeleri arasında yer alan Dubai’nin kısa sürede küresel ölçekte bir emlak ve yatırım üssüne dönüşmesinin nedenlerini değerlendiren Maas Developer Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı Metin Sarı, kentin sunduğu avantajlara dikkat çekiyor.
Sarı, “Dubai bugün sadece Orta Doğu’nun değil, dünyanın yatırım başkenti konumunda. Emlak üzerinde vergi olmaması, devlet güvencesi, döviz cinsinden gelir elde etme imkânı ve yüksek yaşam standardı Dubai’yi özellikle gayrimenkul alanında liderliğe taşıdı.
” diyor. Avrupa’nın Londra, Paris, Barcelona gibi önemli kentlerinde güvenlik sorunları tartışılırken, Dubai’nin dünyanın en güvenli şehirleri arasında üst sıralarda yer aldığını, bunun da yatırımcının kararlarında belirleyici olduğunu vurguluyor.
Metin Sarı’ya göre Dubai’de yatırım yaparken asıl önemli olan, yalnızca bugünü değil, önümüzdeki 10 yılı da hesaba katan bir perspektife sahip olmak: “Doğru projelere yönelen bir yatırımcı, sadece bir mülk satın almış olmaz; aynı zamanda belli bir yaşam standardına ve prestije de yatırım yapmış olur.
” Türk yatırımcıların Dubai’ye artan ilgisinin ardında finansal gerekçelerin yanı sıra sosyolojik etkenler de bulunuyor. Sarı, kısa vadede 2 yıl, uzun vadede ise 10 yıla kadar uzanan sürelere bağlı olarak yatırımcılara ve ailelerine “Golden Visa” ile oturum hakkı tanınmasının cazibeyi artırdığını belirtiyor.
Konu ile ilgili olarak verilen bilgilere göre Türkiye’ye olan coğrafi yakınlık, uçuş kolaylığı ve kültürel benzerlikler de bu tercihi destekleyen unsurlar arasında.
Ayrıca Dubai’de Türk restoranlarının yaygınlığı, Türkiye menşeli markaların alışveriş merkezlerinde güçlü şekilde yer alması, Türk sanatçıların konserleri ve çeşitli kültürel etkinlikler, birçok Türk yatırımcıya “kendini evinde hissetme” duygusu sağlıyor.
Yatırımın geri dönüş süresi açısından da Dubai öne çıkıyor. Sarı, Türkiye’de gayrimenkul yatırımlarında amortisman süresinin çoğu zaman 18–20 yıla kadar uzadığını, Dubai’de ise bu sürenin genel olarak 10 yıla, bazı seçili projelerde ise 8 yıla kadar düştüğünü belirterek, bunun yatırımcılar için önemli bir avantaj olduğunun altını çiziyor.
DUBAİ’DE GAYRİMENKUL ALMAK İSTEYENLER İÇİN EN KRİTİK KRİTERLER NELER? Peki Dubai’de gayrimenkul almak isteyenler için en kritik kriterler neler? Bu soruya yanıt veren Metin Sarı, yatırımcılara şu uyarılarda bulunuyor: -“Fiyata değil vizyona yatırım yapın”: Sarı’ya göre lüks gayrimenkul, doğru projelerde tercih edildiğinde bir harcama kalemi değil, uzun vadeli bir yatırım ve servet koruma aracına dönüşüyor.
-Geliştiricinin güvenilirliğini araştırın: Projenin sağlayacağı güven ve getiri, büyük ölçüde projeyi geliştiren firmanın geçmiş performansına, finansal gücüne ve projeleri zamanında tamamlama disiplinine bağlı.
Bu nedenle geliştiricinin referansları, tamamladığı projeler ve piyasadaki itibarı mutlaka incelenmeli. Metin Sarı konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bugün Dubai’de yatırım yapmak; yalnızca bir daire ya da villa sahibi olmak anlamına gelmiyor.
Aynı zamanda küresel bir portföyün parçası haline gelmek, uluslararası ölçekte değer taşıyan bir varlığa sahip olmak demek. ” .