Emlak 15.10.2025

Devlet Eliyle Doğa ve Çatalca Yok Edilmek İsteniyor

Devlet Eliyle Doğa ve Çatalca Yok Edilmek İsteniyor

Belediye ve İSKİ, alanın içme suyu havzasında olduğunu belirterek itiraz etti. Çevreciler ise “Çatalca İstanbul’un akciğeridir, bu proje doğayı geri dönüşsüz yok eder” diyerek tepki gösterdi.

Bu durum, Çatalca İhsaniye'de planlanan kum ocağı projesi hakkında ciddi çevresel ve toplumsal endişeleri beraberinde getiriyor. "ÇED Olumlu" kararının çıkması, projenin yasal mevzuata uygun bulunduğu anlamına gelse de, bu durum tartışmaların sona erdiği anlamına gelmez.

Konunun Önemli Boyutları: 1. Çevresel Etkiler: Su Kaynakları: Çatalca, İstanbul'un önemli su havzalarına komşu bir bölge. Kum ocağı işletmeciliği, yeraltı ve yerüstü sularını kirletebilir, su rejimini olumsuz etkileyebilir.

Tarım ve Orman Arazileri: 231 hektar (2. 310 dönüm) genişliğindeki bir alanda yapılacak kazı ve işletme faaliyetleri, verimli tarım topraklarını ve orman ekosistemlerini geri dönüşü zor bir şekilde tahrip edebilir.

Biyo çeşitlilik: Bölgedeki flora ve fauna, habitat kaybı, gürültü ve toz kirliliği nedeniyle ciddi risk altında olacaktır. Toz Kirliliği: Kum ocakları, çevreye yayılan ince toz partikülleriyle solunum yolu hastalıklarına neden olabilir ve tarım arazilerinin verimliliğini düşürebilir.

2. Sosyal ve Ekonomik Etkiler: Yerel Halk: İhsaniye ve çevre köylerde yaşayan insanlar, temiz hava, su ve tarım gibi temel geçim kaynakları ve yaşam kaliteleri üzerinde oluşacak tehditlerden dolayı endişeli.

Projeye karşı yerelde güçlü bir muhalefet olması muhtemel. Tarım ve Hayvancılık: Bölgenin geleneksel geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılık, ciddi şekilde sekteye uğrayabilir. 3. "ÇED Olumlu" Kararının Anlamı: ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreci, bir projenin çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerini inceleyen ve bu etkileri en aza indirecek önlemleri şart koşan bir süreçtir.

"ÇED Olumlu" kararı, projenin, Bakanlık tarafından belirlenen şartlara ve azami çevresel standartlara uyulması kaydıyla hayata geçirilebileceğine dair bir onaydır. Ancak, bu şartların sahada ne kadar denetleneceği ve uygulanacağı her zaman tartışma konusudur.

Bu karar, projenin mutlaka başlayacağı anlamına gelir, ancak karara karşı yargı yolu hala açıktır. Yerel halk, sivil toplum örgütleri veya meslek odaları, kararın iptali için idare mahkemesine dava açabilir.

Sonuç Olarak: Bu haber, kalkınma ihtiyaçları ile çevre ve toplum sağlığı arasındaki dengeyi bir kez daha gündeme getiriyor. Yasal süreçler tamamlanmış gibi görünse de, sosyal kabul, şeffaflık ve etkin denetim gibi konular önemini koruyor.

Projenin takibi ve denetimi, hem kamuoyu hem de ilgili kurumlar nezdinde kritik öneme sahip olacaktır. Yerel halkın ve sivil toplumun sesi, sürecin devamında belirleyici bir rol oynayabilir.

Yorumlar

0 yorum

Yorum Yap

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!